UNESCO city of music Kirsehir / UNESCO müzik şehri Kırşehir 🎶 🎵 🎧

Hello Hive family. My new stop on my vacation is Kırşehir. Kırşehir is a small but rural city of Turkey. I say Countryside because when you really look at the city, you see the dry mountains, the countryside. Kırşehir, which is a small city in terms of population and size, is a big city in terms of its reputation. Those who live in Turkey know why he is famous. 😊 This city is the hometown of Neşet Ertaş, that is, the name of the city of Neşet agam.

Merhaba Hive ailesi. Tatilimdeki yeni durağım Kırşehir. Kırşehir Türkiye’mizin minik ama kır bir şehri. 😊 Kır diyorum çünkü gerçekten şehre baktığınızda kupkuru dağları, kırları görüyorsunuz. Nüfus ve büyüklük olarak küçük bir ilimiz olan Kırşehir ünü bakımından büyük bir şehir. Türkiye’de yaşayanlar neden ünlü olduğunu biliyorlardır. 😊 Bu şehir Neşet Ertaş’ın memleketi yani namıyla Neşet ağamın şehri.

Already while visiting the city, it is possible to see the traces of Neşet Ertaş and other famous artists. This city is almost integrated with music, you can find the traces of Neşet Ertaş everywhere. While I was traveling today, I found traces of them in a place called Kentpark. This place is in the middle of the city, there's a stream running through the middle, but from what I've heard, it looks like a dried-up stream. In this park, rather than the Kırşehir inscription, a large reed attracted my attention. I guess it was made to symbolize the reed that misses Kırşehir. As I said, this city is a city that is especially missed with music and folk songs. When we say folk songs, saz comes to mind. When we say Saz, Joy comes to our mind, of course. Another beautiful thing that caught my attention in the park is the martyrs tree. According to what I heard from my aunt's son in the martyrs' tree, there are real dog tags of people who were martyred on this tree. There are also Turkish flags on the tree. Such a beautiful commemoration of the martyrs and other giving touched me. It is admirable that both music is widespread and national feelings are high, and the blending of the two is admirable. As you can see on the big saz, Kırşehir has been declared a UNESCO city of music by Unesco. You can see this information from the part I put in my photos on the reed.

Zaten şehri gezerken Neşet Ertaş’ın ve diğer ünlü sanatçılarının izlerini görmek mümkün. Bu şehrimiz müzikle adeta bütünleşmiş her yerde Neşet Ertaş’ın izlerini bulabiliyorsunuz. Ben de bugün gezerken Kentpark denilen yerde izlerini buldum. Burası şehrin ortasında bulunuyor ortasından bir dere akıyormuş ama duyduğuma göre kurumuş bir dereye benziyor. Bu parkta Kırşehir yazısından ziyade büyük saz dikkatimi çekti. Kırşehir’le özleşen sazı simgelemesi için yapıldığını tahmin ediyorum. Dediğim gibi bu şehir müzikle özellikle türkülerle özleşmiş bir şehir. Türküler de diyince saz aklımıza geliyor. Saz deyince de aklımıza Neşet Ertan geliyor tabiki. Parkta dikkatimi çeken bir diğer güzel şey ise şehitler ağacı. Şehitler ağacında teyzemin oğlundan duyduğuma göre bu ağaçta şehit olmuş kişilerin gerçek künyeleri var. Ağaçta Türk bayrakları da bulunuyor. Şehitlerin böyle güzel bir şekilde anılması ve diğer verilmesi beni duygulandırdı. Hem müziğin yaygın olması hem de milli duyguların yüksek olması ve ikisinin harmanlanması takdire şayan. Büyük sazda gördüğünüz gibi Unesco tarafından Kırşehir UNESCO müzik şehri ilan edilmiş. Bu bilgiyi sazın üzerinde bulunan fotoğraflarıma da attığım kısımdan görebilirsiniz.

In short, when you enter this city, it is very normal that you think that it is small and there is nothing in it. But as you get deeper into the city and if you are someone who values a little music, this city is perfect for you. Considering the hospitality of the Central Anatolian people, it will make you feel good emotions. I recommend that you visit and visit this city. 🤗

Kısacası bu şehire girdiğinizde küçük ve içinde bir şey olmadığını düşünmeniz çok normal. Ama şehrin derinliklerine girdikçe ve biraz da müziğe değer veren biriyseniz bu şehir sizin için mükemmel. İç Anadolu insanının da misafirperverliğini düşünürsek size güzel duygular hissettirecektir. Bu şehri ziyaret etmenizi ve gezmenizi tavsiye ederim. 🤗